Sayfalar

28 Şubat 2011 Pazartesi

PULSUZ DİLEKÇE (Çocuğunuzdan Mektup)

Sevgili Anneciğim, Babacığım,


Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim. Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni anlamaya ve tanımaya çalışın.

Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşılarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her işimde koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?.

Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor.

Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.

Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak biribirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder.

Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır. "Ben senin yaşında iken..." diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım.

Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.

Beni, yeteneklerimin üzerinde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin. Hiç değilse çabamı övün. Beni başkaları ile karşılaştırmayın, umutsuzluğa kapılırım.

Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın. Bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın. Yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı kaybetmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim.

Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz, size olan sevgimi azaltmaz; tersine beni size daha çok yakınlaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çalışmayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.

Biliyorum ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdiklerinizin yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladaığım istekler size çok geldiyse birçoğundan vazgeçebilirim. Yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın.

Benden "Örnek Çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter.

Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim.

Sevgiler... Çocuğunuz

ASMA YAPRAKLI BULGUR PİLAVI

Bizde ööle herşey atılmaz. Gerekli şeyler saklanır, gerektiği durumda ortaya çıkar, kullanılır,değerlendirilir. Asma yapraklarını sarma yapmak için haşlamıştım. Çok azı kalmıştı. Tekrar iç hazırlamaya değmezdi yani. Ben de saklama kabına koydum 1-2 gün içinde bulgur pilavına koyarım diye. Bu fikri aklıma annem sokmuştu. "Asma yapraklarını bulgur pilavının içine doğra çok güzel oluyor." demişti bir seferinde. Ben de yaptım, gerçekten çok güzel oluyormuş, tavsiye ederim.
Malzemeler:
  • 1 adet orta büyüklükte kuru soğan
  • 15-20 adet asma yaprağı
  • 1 fincan arpa şehriye
  • 1 su bardağı pilavlık bulgur
  • zeytinyağı, tuz
Yapılışı:
  • Bir tencerede suyu kaynatıp asma yapraklarını haşlıyoruz. Salamura ise 2-3 dakika, taze ise yumuşayana kadar haşlayıp süzgüde suyunu süzüyoruz. Sarma yapar gibi. Suyu süzülen asma yapraklarını küçük küçük doğruyoruz.
  • Tencereye zeytin yağını koyup, ince doğradığımız soğanları kavuruyoruz.
  • Doğradığımız asma yapraklarını da tencereye atıp şöyle bir çeviriyoruz.
  • Bulguru yıkayıp suyunu süzüyoruz. Tencereye koyuyoruz.
  • 2 su bardağına yakın suyu, tuzunukoyup tencerenin ağzını kapatıyoruz.
  • Suyunu çekince pişmiş demektir. Bazen bulgurun cinsine göre değişebiliyor. Pişmediğini düşünüyorsanız çok az sıcak su ekleyebiliriz. Afiyet olsun...

27 Şubat 2011 Pazar

DOLMALAAARR, SARMALAAARR VE HAMSİCİK...

Denzili'den bir balık sofrası...
Menüde; mercimek çorbası, zeytinyağlı yaprak sarma, kıymalı kurubiber patlıcan dolması, kıymalı lahana sarması, hamsi tava, olmazsa olmaz roka ve bol soğanlı salatamız, ha bir de annemin yaptığı pancar turşusu...

Dolmalar ve Sarmalar...

Kıymalı lahana sarması (anne eli)

Kıymalı kuru biber patlıcan dolması... (anne eli)
(patlıcanlar altta - biraz geç pişer ya o bakımdan)

Zeytinyağlı yaprak sarma (Müge eli)
Dolma ve Sarmaların İç Malzemeleri: 
  • Pirinç (Dolma ve sarmalarda hiçbir zaman pirinci ölçülü koyamam. Çok gelirse buzluğa atarım, az gelirse bitmesine yakın biraz daha eklerim.)
  • İnce doğranmış kuru soğan, sarımsak rendesi
  • Domates rendesi, domates salçası, biber salçası (hepsinden de kullanıyorum)
  • Tuz, karabiber, kimyon, yeni bahar, nar ekşisi. Buraya kadar tüm dolma ve sarmalar için aynı.
  •  Zeytinyağlı yaprak sarması için harcın içine ince doğranmış maydanoz, taze nane (yoksa kuru nane) ve zeytinyağını ekleyip karıştırıyoruz. Yaprak sarmasında yaprağın cinsi de çok önemli. Uygun yaprağı bulup sürekli ordan almak lazım bence. Tencerenin altına biraz zeytinyağı gezdirip kalınlarından 3-4 yaprağı yapışma riskine karşı koyuyoruz. Sarmanın ince olabilmesi için içini az olması gerekir. Pirinçleri yaprağın sap kısmına uzunlamasına yerleştiriyoruz. Sağ ve sol taraflarını koyduğumuz pirincin üzerine gelecek şekilde kapatıp sarmaya başlıyoruz. Yan taraflarını toparlayarak ucuna kadar sıkı bir şekilde sarıyoruz. Sarmaları sık bir şekilde tencereye sıralıyoruz. Üzerine 1 parmak basacak şekilde su koyuyoruz. Yaprak salamura ise tuz koymuyoruz, taze ise tuz serpiyoruz. 2 limonun suyunu sıkıp üzerine gezdiriyoruz. Eğer sıkı saramadığınızı düşünüyorsanız sarmaların üzerine açılmamaları için porselen bir tabak kapatabilirsiniz. Tencerenin ağzını kapatıp ağır ateşte pişiriyoruz. Ara ara suyuna, pişip pişmediğine bakıyoruz. Üstler biraz geç pişer, bu nedenle pişene kadar az az kaynar su ilave edebiliriz. Ben genelde düdüklü tencerede pişiriyorum. o nedenle suyunu biraz daha fazla koyuyorum. 15-20 dk.ya pişiyor. Zeytinyağlı yaprak sarmasını ılık ılık yemek güzel oluyor. Piştiği gün tüketmek iyi oluyor. Çünkü dolaba girip ertesi gün tekrar yenmek istenirse pirinçler sertleşiyor, sanki pişmemiş hissi veriyor. Afiyet olsun..
  • Kıymalı lahana sarması ve kıymalı kuru biber patlıcan dolmaları için harcın içine kıyma ve sıvı yağ ekliyoruz.
  • Lahana sarması için pazardan alacağımız lahananın topunun gevşek olması gerekir. Lahana yapraklarını tek tek çıkarıp saracağımız şekilde 9-10 cm genişliğinde uzun dikdörtgenler kesmemiz gerekiyor. Bir tencerede kaynayan suya kestiğimiz 2-3 lahanayı atıp 1-2 dk kayanayan suda bekletip çıkartıyoruz. Bu şekilde kestiğimiz diğer lahana parçalarını da aynı işlemden geçiriyoruz. Süzgüde suyunu süzüp sarabiliriz. Yine yapışma riskine karşı tencerenin altına biraz sıvı yağ gezdirdikten sonra altını kalın yapraklarla bir sıra kapatıyoruz. Bence lahana sarmasının çok ince olması gerekmiyor. O nedenle ben lahananın içine yaprak sarmasına koyduğumdan biraz daha fazla pirinç koyuyorum. Eğer saracağımız parçada lahananın damarı varsa onu alıyoruz veya inceltiyoruz. Lahanayı sararken yaprak sarmasını sardığımız gibi kenarlarını kapatmıyoruz. Yine sıkı bir şekilde sarmaya özen gösteriyoruz. Sardıktan sonra avcumuza alıp yanlarından bastırarak suyunu sıkıyoruz. Sık bir şekilde tencereye diziyoruz. Tuzunu ve yağını gezdirdikten sonra üzerini 1 parmak geçecek şekilde salçalı su yapıp koyuyoruz. Ağır ateşte, suyuna ve pişip pişmediğine bakarak pişiriyoruz. Afiyet olsun...
  • Kuru biber ve patlıcan dolmaları için, bir tencerede suyu kaynatıyoruz. Kaynayan suya kuru biber ve patlıcanları koyup hafif haşlıyoruz. Çok haşlamamaya dikkat ediyoruz. Çünkü doldurması zor olur ve dolmalar pişerken biber ve patlıcanlar erir. Dolmaların içine kaşıkla hazırladığımız harçtan koyuyoruz. Dolmanın yarısını az geçecek şekilde pirinçlerin pişme payını düşünenerek doldurup tencereye diziyoruz. Üzerlerine az sıvı yağ gezdiriyoruz. Salçalı, az tuzlu su hazırlayıp kaşıkla önce dolmaların içine, kalınını da kenarından tencerenin içine döküyoruz. Suyun seviyesini dolmalarla aynı seviyede olacak şekilde ayarlıyoruz. Suyun sarmalarda koyduğumuz gibi 1 parmak geçmesine gerek yok. Çünkü dolmaların arasındaki boşluklara da su girmiş olacak. Afiyet olsun...
Sarmalara,dolmalara daldık hamsiciği unuttuk sanmayın..
Mısır ununu az tuzla karıştırıp hamsileri una buluyoruz. Kızgın yağda kızartıyoruz. Afiyet olsun...

UZUN BİR ARDAN SONRA PEYNİRLİ BÖREKLE MERHABA..

Evet, bir zamandır yazamıyordum. Nereden baksan 1 ay olmuştu. Sömestir tatili, misafirler, okulun açılması, yeni okul, yeni öğrenciler, ev arayışları derken baya uzun bir süredir yazamıyordum. Tabi hal böyle olunca tarifler ve yazacaklarım birikti. Evet başlıyorum....

Peynirli  Börek
Malzemeler: 5 adet yufka, yarım kiloya yakın lor peyniri ya da beyaz peynir, maydanoz, tuz (peynirin tuzuna göre), 2 adet yumurta, 1 şişe maden suyu, 1 çay bardağı sıvı yağ, 1 su bardağı süt,1 su bardağına yakın su, çörek otu

Yapılışı:
  • Maden suyunu, sıvı yağı, sütü, suyu ve  1 yumurtayı çukur birkasenin içine alıyoruz. Böreğin üzerine sürmek için ayırdığımız yumurta sarısının beyazını da harca ekliyoruz. Blendırla çırpıyoruz.
  • Fırın tepsisinin altını sıvı yağla yağlıyoruz. 
  • Yufkanın birini tepsinin üzerine tek kat seriyoruz.
  • Hazırladığımız sıvı karışımdan kaşıkla tepsinin her yerine gelecek şekilde döküyoruz. Yufkanın tepsiden sarkan kısımlarını da tepsinin içine kıvırıyoruz. Sıvı harçtan tekrar döküyoruz. 
  • 1 tane yufkayı da gelişi güzel küçük parçalara ayırıyoruz. Tepsinin içine gelişi güzel serpiştiriyoruz. Sıvı harçtan tekrar döküyoruz.
  • Bir yufkanın yarısını da aynı işlemden geçirip tepsiye serpiştiriyoruz. Sıvı harçtan tekrar döküyoruz.
  • Hazırladığımız maydanozlu peynir karışımını tepsiye yayıyoruz. Peynir tuzsuz ise biraz tuz atabiliriz.
  • Diğer yarım yufkayı da parça pinçik yapıp peynirlerin üzerine serpiştiriyoruz. Sıvı harçtan döküyoruz.
  • 1 yufkanın tamamını tekrar parça pinçik yapıp tepsiye yayıyoruz. Sıvı harçtan döküyoruz.
  • Son yufkayı da tepsini üzeri düzgün olacak şekilde yerleştirip, sarkan kısımlarını altta kalacak şekilde ayarlıyoruz.
  • Üzerine yumurtanın sarısını sürüp çörek otu serpiyoruz.
  • 180 derece fırında pişiriyoruz. Afiyet olsun.
  • PÜF: 1-Peynirin çok kalın bir tabaka olması yerken işinizi biraz zorlaştırabilir. Bu nedenle ince bir tabaka olmasında fayda var. Eğer bol peynirli olsun istiyorsanız böreği 6 yufka ile yapabilirsiniz. 2- Sıvı harçta elinizi korkak alıştırmayın. Sıvı harcı bol bol dökünce su böreği gibi oluyor. Eğer sıvı harcınız arttıysa en son böreğin üzerine gezdirebilirsiniz. Tabiki yumurta sarısından önce..