Sayfalar

22 Eylül 2012 Cumartesi

ÜÇ KİŞİLİK BİR HAYAT...

        
  Merhaba  sevgili bloggerlar.. 1 aydan daha fazla bir süredir yazı yayınlayamıyorum. Çünkü bu süre içerisinde hayatımızda çok önemli bir değişiklik oldu. Ailemize bir birey daha katıldı. Evet, 8 buçuk aydır özlemle ve merakla yolunu gözlediğimiz bebeğimiz "Artık yeter, sıkıldım burdan!" dedi. Yoksa aslında zamanını bekleseydi eylülün 10 u ile 15 arasında doğacaktı. Ama bizimki acele etti ve 18 gün erken geldi.
          Zaten son zamanlarda doktorumuz sabah akşam tansiyonumu ölçmemi, yükseldiğinde de hemen haber vermemi istemişti. 22 Ağustos gecesi tansiyonum 15-10 çıkınca kendisini aradık. Hemen hastaneye yatış yapmamızı söyledi. Tansiyonum hastanede kontrole alındı. Ertesi sabah, yani 23 Ağustos 2012'de oğlumuz sezeryanla dünyaya geldi. Aslında normal doğumu ne kadar da istemiştim. Ama zaten doktorumuz son kontrollerimizde bebeğin kordonu 2 defa boynuna doladığı için ve benim tansiyonum son zamanlarda hafif yükselmeye başladığı için normal doğum olamıyacağını, ne kadar anne karnında tutabilirsek o kadar iyi olduğunu söylemişti.
          Ama tabi ki beyefendiyi fazla tutamadık içerde. O nedenle de bebeğimizi küveze aldılar. Ciğerleri gelişmemişti, çok hızlı nefes alıp veriyordu. Doğumdan 1 gün sonra beni taburcu ettiler. Bebeğimiz hastanede kaldı. Günde 3 defa bebeği emzirmek için hastaneye gidiyordum. Doğum yaptığım hastane (Gaziantep Düztepe Yaşam Hastanesi) evimize hem uzaktı hem de yolları bozuktu. Yollarda hoplaya zıplaya, acı çeke çeke gittim geldim. Annelik işte! :) Bu süre zarfında doğru düzgün dinlenemedim tabi, bu "küçük adam" bana lohusalığımı bile yaşatmadı. Ama önemli olan bebeğimizin sağlıklı olması. Bebeğimiz yoğun bakımda 8 gün kaldı. Bu sürede yoğun bakımda başımıza gelmeyen kalmadı. Günde üç defa emzirmek için gitmeme rağmen bebeğimin daha sonraki beslenmeleri için anne sütü sağıp oraya bırakıyordum. Ama buzdolabında ağzına kadar dolu üzerinde "polat bebek" yazılı bir biberon anne sütünün verilmediğini görüyordum. Bu olay başımıza üç defa geldi. Ayrıca Yoğun bakımda hijyenik kurallara fazla dikkat edilmediği için bebeğimiz yoğun bakımda rota virüsü kaptı ve ishal oldu. Bu konuları hastane idaresi ile görüştük ve bebeğimizi kendi isteğimizle yoğun bakımdan çıkarttık. Başka  bir hastanede tekrar muayene etti ve bebeğimizin tekrar yoğun bakımda yatmasına gerek olmadığını, eve çıkarabileceğimizi söyledi.
          Bebeğimizi nihayet evimize getirebildik. "Küçük adam" evimizdeki boşluğu dolduruverdi. Evimizde bir bayram havası esmeye başladı. Bizde bu nedenle bayram anlamı taşıyan "Çağan" adını koyduk bebeğimize. Bebeğimizin adı "Fikret Çağan" olarak kulağına okundu. Büyükbabamız yanımıza gelince adını bebeğimizin kulağına okudu.
          Artık şu zamandan itibaren siz değerli blogger annelerinin tavsiyelerine ihtiyacım olacak. Umarım sorunlarımıza çözüm olarak tavsiyelerinizi benimle paylaşırsınız. Herkese kucak dolusu sevgiler...

5 yorum:

PEMBE MASALLAR ATOLYESİ dedi ki...

Allah analı babalı sağlıklı mutlu bir ömür nasip etsin inşallah çağan bebeğe........

Ada Deniz dedi ki...

allah analı babalı büyütsün maşallah diyelim Çağan bebeğe:)))

mügepolat dedi ki...

Öznur ve Saadet çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için..

MERVE dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
tubitos dedi ki...

hayırlı uğurlu olsun inşallah, hoşgelmiş çağan bebek :)