Sayfalar

28 Mayıs 2011 Cumartesi

YAZ BÖREĞİ- PİDE BÖREK

Hafta içi her zamankinden biraz daha erken kaltığım bir sabah yaptığım bir börekti. Değişik bir haftaiçi kahvaltısı oldu. Hep aynı şeyleri yemekten sıkılıyor insan çünkü.
Malzemeler:
  • 5 adet hazır yufka
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı yoğurt
  • Yarım çay bardağı sıvı yağ
  • 1 yumurta
  • Yarım kilo çökelek veya lor peyniri
  • Tuz, zeytin yağı
  • 3 -4 tane domates
Yapılışı:
  • Benim tezgahım geniş olmadığı için bu tür ileri genelde sininin üstünde yaparım. Yufkanın bir tanesini sininin üzerine seriyoruz.
  • Süt, yoğurt , yağ ve yumurtayı blendırda karıştırıp sıvı harcımızı hazırlıyoruz.
  • Yufkanın yarısına bu sızı harçtan kaşıkla gezdiriyoruz. Diğer yarısını üzerine kapatıyoruz.
  • 6 tane üzgen parçaya kesiyoruz.
  • Çökeleği bir kaba alıp içine yarım çay bardağı zeytinyağı ile 1 tatlı kaşığı tuzu döküp iyice karıştırıyoruz.
  • Üçgenlerin geniş kısmına peynirli harçtan uzunlamasına kaşıkla koyuyoruz. Gevşek bir şekilde sigara böreği gibi sarıyoruz.
  • Bu şekilde bütün yafkaları sardıktan sonra yağladığımız veya yağlı kağıt sediğimiz fırın tepsisine börekleri diziyoruz.
  • Bıçakla üzerlerine uzunlamasına bir yarık açıyoruz. Açtığımız yarıkların üzerine ince ince dilimlediğimiz domatesleri yarıkların içine sıkıştırarak koyuyoruz.
  • 180 derecede 40 dk pişiriyoruz. Afiyet olsun...

ZEYTİNYAĞLI PIRASA YEMEĞİ

Malzemeler:
  • Yarım kilo pırasa
  • 3 tane orta boy havuç
  • 1 kahve fincanı pirinç
  • Zeytinyağı, tuz, kimyon
Yapılışı:
  • Pırasaları yıkayıp 3 cm uzunluğunda verevine doğruyoruz.
  • Havuçları yıkayıp, kabuklarını soyup, ince ince halka şeklinde doğruyoruz.
  • Düdüklü tencerenin içine pırasa ve havuçlar ile birlikte 1 fincan pirinci, zeytinyağını, tuz ve kimyonu koyuyoruz. Üzerine bir çay bardağı su ekleyip düdüklü tencerenin kapağını kapatıyoruz. Fısıldadıktan 10 dakika sonra pırasa yemeği pişmiş olacaktır. Afiyet olsun...

TUZDA TAVUK

Hatay'ın Reyhanlı ilçesine özgü TUZDA TAVUK
Malzemeler:
  • 1 bütün tavuk
  • 4 kg iri tuz (turşuluk tuz)
Yapılışı:
  • Tavuğu iyice yıkadıktan sonra fırına göndereceğimiz fırın tepsinin içine alıyoruz.
  • Öncelikle tuzun 3 kg.ını tavuğun üzerine döküyoruz. Elimizi hafif nemlendirerek bastıra bastıra tavuğu tuz ile kaplıyoruz. Tuzun geri kalanını da kullanarak tavuğu tamamiyle tuz ile kaplıyoruz. Bu işlemi yaparken elimizi ara ara hafif nemlendiriyoruz ki tuzlar birbirini tutsun. Artık tavuğu fırına gönderebiliriz. Odun ateşinde ortalama 2 buçuk saat pişecek. Yalnız bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bu şekilde hazırladığımız tepsi çok ağır oluyor, taşınması baya güç gerektiriyor. Taşırken tuzda hafif çatlamlar olabilir. Yine fırına vermeden önce nemli elimizle onları düzeltmemiz gerekir.
  • Tavuk fırından geldiğinde üzerindeki tuz taş gibi sertleşmiş olacak. Ancak kuvvetli darbelerle veya çekiçle kırılabilir.
  • Tavuk tuzun içinde resimde görüldüğü gibi nar gibi kızarıyor. Ve enteresan tarafı o kadar tuza rağmen tuz tavuğa hiç girmiyor. Afiyet olsun..

LOR SALATASI

Malzemeler:
  • 250 gr lor peyniri
  • 2 tane tatlı yeşil biber
  • 2 tane tatlı kırmızı biber
  • Bir tutam maydanoz
  • Zeytinyağı, gerekirse tuz
Yapılışı:
  • Biberleri ve maydanozu küçük küçük doğruyoruz.
  • Lor peynirini bir kaseye alıp, biber ve maydonozlarla karıştırıyoruz.
  •  Zeytinyağı ve tuzsuz lor kullanılmış ise tuzunu koyup karıştırıyoruz. Güzel bir kahvaltılık oluyor. Afiyet olsun...

BAB-I ESRAR

Yedi yüz yıldır çözülemeyen bir sır; Şems-i Tebrizi cinayeti...
Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile Mevlana...
Bab-ı Esrar sadece bir gerilim roman değil, aynı zamanda bir sırlar kitabı. Mevlevilik temelinde din ve inanç üzerinde değişik sorular üzerinde duruyor. Güzel bir kitap, çok beğendim. Tavsiye ediyorum..

23 Mayıs 2011 Pazartesi

ANNELİK AKADEMİSİ KİTAP GÖNDERDİ

Yine bir Sabiha Paktuna Keskin kitabı şipariş ettim internetten. Bir haftada geldi. Sadece 5 TL kargo ücreti karşılığında bu kitaba sahip oldum. http://www.annelikakademisi.com/ adresinden şipariş edebilirsiniz. Kaçırmayın derim...

22 Mayıs 2011 Pazar

EHLİYET SINAVLARI

Bugün direksiyon sınavında görevliydim. Sabah 8:30 da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün önündeydim. Listeleri alıp, sınav yerine gittik. Bu sınavdan itibaren uygulamalarda değişiklik yapıldı. Artık sürücü adayının yanında ehliyet kusunun görevlisi değil, sınav komisyonundan bir öğretmen oturacak. Yani gerektiğinde yedek debraj ve fren pedalına görevli öğretmen kontrol edecek. Bu nedenle bizler açısından riskli bir durum. Ben arka koltukta oturdum, diğer görevli öğretmen arkadaş sürücünün yanındaki koltuktaydı. Buna rağmen gerim gerim gerildim. Adayların çoğu çok heyecanlıydı. Heyecanını bastıranlar başarılı oldular, heyecanına yenik düşenler ise geçer not alamadılar. Panikleyenler, istop ettirenler, dönüşlerde sinyal vermeyenler, aynaları kullanamayanlar, direksiyon hakimiyeti olmayanlar, vitese geçiremeyenler hep süzgeçten geçirildi. Israr edenler, rica edenler vardı. Ama tabi ki hiç dikkate alınmadı. Çünkü onlar yarın bugün karşımıza trafik canavarı olarak çıkabilirler. Ciddiyet gerektiren bir durum. 17 adaydan 4'ü sınavı geçemedi. Sınav bittiğinde kendimi sanki tonlarca yük taşımışım gibi yorgun hissediyordum. Bacaklarım, kollarım gerilmekten kasıkmıştı, başıma ğrı girmişti. Çok şükür kazasız belasız atlattık bu sınavı da.

MERCİMEKLİ BULGUR PİLAVI

Malzemeler:
  • 1 su bardağı yeşil mercimek
  • 1 su bardağı pilavlık bulgur
  • 1 tane orta boy kuru soğan
  • Tereyağ
  • tuz, kimyon
  • 2,5su bardağı sıcak su
Yapılışı:
  • Bir tencerede yeşil mercimeği haşlayıp suyunu süzüyoruz.
  • Soğanı ince ince doğruyoruz.
  • Tereyağını eritip soğanı kavuruyoruz.
  • Soğanlar kavrulunca bulguru, haşlanmış yeşil mercimeği ve kimyonu ekleyip şöyle bir karıştırıyoruz.
  • 2,5 su bardağı sıcak suyu koyup tencerenin kapağını kapatıyoruz. Kısık ateşte pişiryoruz. Suyu az gelirse sıcak su ekleyebilirsiniz. Afiyet olsun..

OYUNBOZAN

Gerilim, polisiye sevenlere tavsiye ederim. Çok akıcı bir dil, süper bir kurgu. Harlen Coben yeni favori yazarlarımdan biri oldu.

21 Mayıs 2011 Cumartesi

ZEYTİNYAĞLI PATLICAN YEMEĞİ

Malzemeler:
  • 4 adet kemer patlıcan
  • 1 adet orta büyüklükte kuru soğan
  • 2 adet orta büyüklükte domates
  • 1 adet yeşil biber, 1 adet tatlı kırmızı biber
  • 3-4 diş sarımsak
  • Zeytinyağı, tuz, karabiber, 1 kaşık domates salçası
Yapılışı:
  • Soğanları yemeklik doğrayıp zeytinyağında kavuruyoruz.
  • Biberleri ince ince doğrayıp soğanlar hafif ölünce tencereye ekliyoruz.
  • Domatesleri küp küp doğrayıp tencereye aktarıyoruz.
  • Salçayı da ekleyip karıştırıyoruz.
  • Alacalı soyduğumuz patlıcanları uzunlamasına dörde bölüp bir parmak enliğinde doğruyoruz.
  • Doğradığımız patlıcanlar ile küçük parçalara ayırdığımız sarımsakları tencereye alıp, tencereye 1 su bardağı su koyuyoruz.
  • Tuzunu, karabiberini ekleyip pişmeye bırakıyoruz. Suyu az gelirse kaynamış su ilave edebiliriz. Afiyet olsun..

ÇOCUKLARDA HATALI DAVRANIŞLARIN DÜZELTİLMESİ - LİSTE YÖNTEMİ

Hatalı davranışların bir listesini yapın:


Çocuklarımız onaylamadığımız davranışları sık tekrarladıklarında bundan hoşlanmadığımızı, devam etmesi halinde bazı yaptırımlar uygulayacağımızı belli etmemiz gerekir. Bunun da en kolay ve etkili yolu, hatalı davranışların listesini yapıp herkesin görebileceği - buzdolabı kapağı gibi - bir yere yapıştırmaktır. Liste hazırlanmadan önce aile toplantısı yapılmalı, olumsuz davranışların neden istenmediği açıklanmalı, kuralların herkesin faydasına olduğu anlatılmalı, bu konuda çocukların görüşü alınmalıdır.

Liste hazırlandıktan sonra, olumsuz davranışlardan kaçınmak ve çözüm üretmek için neler yapılması gerektiği örnekleriyle anlatılmalıdır.

Kuralı bozan sonucuna katlanmalıdır ama mantık çerçevesinde. Örneğin kardeşinin oyuncağını kıran bir çocuğa iki gün sokağa çıkmama cezası vermek, sebep - sonuç ilişkisine aykırı olduğu için mantıklı ve adil değildir. Bunun yerine, harçlığından biriktirdiği para ile kırdığı oyuncağın yenisini alma cezası daha öğretici ve daha etkili olacaktır.

Tecrübe iyi bir öğretmendir. Çocukların yaptığı her hatalı davranış ve her yanlış anlar birşey öğretir. Görünürde hatalı davranış yüzünden bir şey kaybederler. Ancak gerçekte, bu kayıptan ders alır, tecrübe kazanır, yeni kayıplar yaşamamak için daha dikkatli davranmayı ve yeni çözümler bulmayı öğrenirler.

Çocuk Eğitiminde İşe Yaramayan Yol ve Yöntemler:

• Çocuğun her istediğini yerine getirme ve davranışlarına sınır koymama: Heristediklerinin yapılması çocuklarda doyumsuzluk, tatmin olamama gibi durumlar yaratıyor.

• Evde başka dışarıda başka davranma: Dışarda yapmasını istemediğiniz davranışlara evde de izin vermemelisiniz. Yoksa sadece dışarda bu kısıtlamayı yapmaya çalışmanız faydasızdır.

• Aynı davranışa farklı tepkide bulunma: Ebeveynlerin ve çocuğa bakanların aynı şeylere kısıtlama getirmeleri, aynı şeylere olur vermeleri gerekmektedir.

• Tekrarlama, yalvarma, yakınma, rüşvet teklif etme ( .. yaparsan çikolata veririm gibi ), bağırma ve emir verme, ceza ile yola getirmeye çalışma, başkalarıyla kıyaslama, alay etme, boş tehditlerde bulunma ( oyun bitti, hemen yukarı çık yoksa bir daha sokağa çıkamazsın gibi ), başkalarının önünde küçük düşürme, nasihat etme...

YEŞİL MERCİMEKLİ BÖREK

Benim sık sık yaptığım ama yeni yayınlayabildiğim bir tarifimdir. 
Malzemeler:
  • Hazır yufka
  • Sıvı harç için 1 su bardağı süt, 1 şişe soda, 1 yumurta, yarım çay bardağı sıvı yağ
  • İç harcı için 2 su bardağı yeşil mercimek, 1 adet orta boy kuru soğan, 2 adet orta büyüklükte havuç, yarım demet maydanoz, kimyon, tuz, sıvı yağ
  • Üzeri için bir yumurta sarısı, çörek otu
Yapılışı:
  • Mercimekleri haşlıyoruz.
  • Kuru soğanı robottan geçirip içine sıvı yağ koyduğumuz tavada kavuruyoruz.
  • Soğanlar biraz kavrulunca rendelenmiş havuçları ekliyoruz.
  • Havuçlar yumuşayınca haşlanmış mercimeği, kıyılmış maydanozu, kimyonu ve tuzu ekleyip şöyle bir karıştırıyoruz. İç harcımızı soğumaya alıyoruz.
  • Sıvı harcımızı hazırlamak için 1 su bardağı süt, 1 şişe soda, 1 yumurta ve yarım çay bardağı sıvı yağı blendırla karıştırıyoruz.
  • Yufkaların hepsini bir sininin üzerine kat kat koyup 8 parçaya ayırıyoruz.
  • Kestiğimiz yufkalardan bir tanesini alıp içine önce sıvı harçtan bir kaşık gezdiriyoruz. Sonra iç harçtan kaşıkla biraz alıp yanlamasına koyuyoruz. Sigara böreği gibi, yalnız biraz gevşek bir şekilde sarıyoruz.
  • Sardığımız börekleri yağladığımız fırın tepsisine sıralayıp üzerlerine yumurta sarısı sürüyoruz. Çörek otlarını serpip önceden ısıttığımız fırında 180 derecede 40 dk pişiriyoruz. Afiyet olsun...

ŞAM TATLISI

Aslında bu eski bir tarif... Blogumun kapatıldığı zamanlarda yapmıştım...



Malzemeler:
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1,5 su bardağı yoğurt
  • 1 su bardağı un
  • 500 gr irmik
  • 1 paket kabartma tozu
  • Yarım çay bardağı sıvı yağ
Şerbeti için:
  • 2,5 su bardağı şeker
  • 2,5 su bardağı su
  • 3-4 damla limon suyu
Yapılışı:
  • Şeker ile su tencereye alıp kaynatıyoruz. Kaynayınca limonunu sıkıp 1-2 dk sonra tencerenin altını kapatıyoruz. Soğumaya alıyoruz.
  • Geniz ve derin bir kapta 1,5 su bardağı şeker ile 1,5 su bardağı yoğurdu köpük olana dek mikserle çırpıyoruz.
  • Un, irmik ve kabartma tozunu ayrı bir kapta karıştırıp azar azar ekliyoruz ve çırpmaya devam ediyoruz.
  • Sıvı yağı ekleyip tekrar çırpıyoruz.
  • Karışımı yağladığımız fırın kabına döküyoruz.
  • Önceden ısıttığımız fırında 180 derecede ortalama 40 dk pişiriyoruz.
  • Şam tatlısı fırından çıkar çıkmaz soğumaya yakın ılınmış şerbetimizin 2/3'nü döküyoruz. Tatlı şerbeti çekinde diğer kalanını da döküp bekletiyoruz. Yarım saat seonra servis edebiliriz. Afiyet olsun...

20 Mayıs 2011 Cuma

KENAN DOĞULU KONSERİ- ETKİNLİK DUYURULARI

Dün bütün gün evdeydik. Eşim ders çalıştı, malum hafta sonu açık öğretim sınavları var. Ben de kışlıkları kaldırıp  yazlıkları çıkardım. Nihayet artık çıkartabildim. Bir türlü havalara güvenip de kışlıkları kaldıramadık ki. Bahar mevsimini unuttuk neredeyse. Neyse akşam yemekten sonra markete gidiyoruz diye evden çıktık. Daha doğrusu ben öyle biliyordum. Kendimi Kenan Doğulu konserinde buldum. Eşim sağolsun sürprizlerle doludur. "Kenan Doğlulu Gaziantep'e gelmiş biz de gitmezsek ayıp olurmuş..." Güzel bir akşamdı. Demokrasi Meydanı tıklım tıklımdı. Gençlerle kaynıyordu ortalık. Çok eğlendik. Üniversite yıllarımıza geri döndük. İlk kez Kenan Doğulu konseri izleyişimdi. Kenan Doğulu'ya diyecek yoktu. Yılların Kenan Doğulu'su işte. Performansı, ekibi süperdi.  Bu arada Kenan Doğulu'nun Antepli olduğunu öğrendim.


Bugün doğum günü olan eşime bir Kenan Doğulu şarkısı:
SEN BENİM EN KIYMETLİMSİN
EN GÜZEL VAZGEÇİLMEZİMSİN
SEN BENİM EN KIYMETLİMSİN
SEVMEKLE BİTMEYENİMSİN
SEN BENİM HAKİKATLİMSİN
EN DERİN EN İÇİMDESİN
SEN BENİM EN GÜZEL DERDİMSİN

Bu arada bu günlerde Gaziantep'te İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün düzenlediği GAP Eğitim Şenlikleri kapsamında, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Gençlik Festivali kapsamında ve Gaziantep Üniversitesi Bahar Şenlikleri kapsamında güzel etkilikler var. Antep'te yaşayanlara duyurulur:
  • GAP Eğitim Şenlikleri kapsamında dün akşam Karataş'taki Şahinler Vadisi'nde Şükriye Tutkun konseri ile Tolga Çevik'in Komedi Dükkanı gösterisi varmış. Kaçırdık maalesef .:( Ama çok üzülmedim çünkü Kenan Doğulu zaten süperdi.
  • Neyse ki daha bitmedi şenlikler.


(Şahinbey Park Alanı denilen yer Şahinler Vadisi olarak geçmektedir.)
  • 23 Mayıs 2011 Pazartesi günü üniversitenin şenlik alanında 21:30'da MOR VE ÖTESİ
  • 24 Mayıs 2011 Salı günü aynı yer ve 21:00'de YONCA LODİ 
  • 25 Mayıs 2011 Çarşamba günü aynı yer ve EMRE AYDIN konserleri var. Ayrıca şenlik kapsamında daha başka etkinlikler de var. Buradan inceleyebilirsiniz.
  • Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Gençlik Festivali kapsamında

20 Mayıs 2011 Cuma


SİNEMA
"HIZLI ve ÖFKELİ"
Saat: 9.00
Yer: Nakıp Ali Sineması, M1 AVM içi


KONSER
YEREL GENÇLİK GRUPLARI
Saat: 20.00
Yer: 100.Yıl Atatürk Kültür Parkı içi Amfi Tiyatro


21 Mayıs 2011 Cumartesi
SİNEMA
"HIZLI ve ÖFKELİ"
Saat: 9.00
Yer: Nakıp Ali Sineması, M1 AVM içi


STAND UP
"Dansınız Karakterinizdir"
TUNCAY VURAL
Saat: 17.00
Yer: Şahinbey Belediyesi, Şahinler Vadisi, Karataş, Gaziantep


KONSER
YEREL GENÇLİK GRUPLARI
Saat: 20.00
Yer: 100.Yıl Atatürk Kültür Parkı içi Amfi Tiyatro

 
22 Mayıs 2011 Pazar

SİNEMA
"HIZLI ve ÖFKELİ"
Saat: 9.00
Yer: Nakıp Ali Sineması, M1 AVM içi


KONSER
YEREL GENÇLİK GRUPLARI
Saat: 20.00
Yer: 100.Yıl Atatürk Kültür Parkı içi Amfi Tiyatro


23 Mayıs 2011 Pazartesi
SİNEMA
"HIZLI ve ÖFKELİ"
Saat: 9.00
Yer: Nakip Ali Sineması, M1 AVM içi


24 Mayıs 2011 Salı
SİNEMA
"HIZLI ve ÖFKELİ"
Saat: 9.00
Yer: Nakıp Ali Sineması, M1 AVM içi


SERGİ
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TEKNİK ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
Saat: 14.30
Yer: Büyükşehir Belediyesi Onat Kutlar Salonu Fuayesi


TÜRK HALK MÜZİĞİ KONSERİ
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi THM Korosu
Saat: 20.00
Yer: Büyükşehir Belediyesi Onat Kutlar Salonu

TATİL KAHVALTISI- FİNCAN BÖREĞİ

Dün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle resmi tatildi. Eşim de ben de evdeydik. Böyle olunca eşime bir güzellik yapayım dedim ve fincan böreği çıktı ortaya..

FİNCAN BÖREĞİ


Malzemeler:

Hamuru için:
  • 2 su bardağı un
  • 1 yumurta
  • tuz
  • kuru maya
  • ılık su
Harcı için:
  • 250 gr çökelek veya lor peyniri veya herhangi rendelenmiş beyaz peynir
  • Yarım demet maydanoz
  • Tuz, pulbiber, zeytinyağı
Yapılışı:
  • Unu, kuru mayayı ve tuzu genişçe bir kabın içinde karıştırıp ortasını havuz gibi açıyoruz. Yumurtayı açtığımız havuza kırıp, ılık suyu yavaş yavaş ekleyerek yoğuruyoruz.
  • İyice yoğurduktan sonra mayalanması için bekletiyoruz. Beni tupperware kaplarında yoğurup ağzını kapatıyorum. Kapak pat diye açıldığında mayalanmış demektir. Yaklaşık 35-40 dk sürüyor.
  • Hamurdan küçük bir yumak alıp tezgahta biraz un serperek merdane veya oklava yardımı ile yuvarlak bir şekilde açıyoruz. Yufka ekmeğinden çok az kalın olabilir. Hamuru inceltmek için gerekirse elimizde döndürebiliriz.
  • Hamurun yarısına keseceğinin fincanın ebatlarına göre harçtan öbek öbek koyuyoruz. Kıymalı harçta hazırlayabilirsiniz. Eğer tezgahınız geniş ise ilk açtığınız hamurun her tarafına harçtan koyup ikinci açtığınızı üzerine kapatabilirsiniz.
  • Diğer yarısını üzerine kapatıp kahve fincanı ile kesiyoruz. Kahve fincan yerine çay fincanı, su bardağı veya kesebileceğini düşündüğünüz herhangi birşey olabilir.
  • Kestiğimiz hamur parçalarını kızgın yağda kızartıyoruz. Afiyet olsun..

19 Mayıs 2011 Perşembe

BABA VE PİÇ

 Bir tarafta Türk-Ermeni meselesini irdeleyen, bir taraftan da bir aile dramını anlatan etkileyici bri kurgu ile yazılmış harika bir roman.. Tavsiye ederim..

ISPANAKLI YUMURTA

Malzemeler:
  • Yarım kilo ıspanak (miktar size kalmış)
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 3-4 yumurta
  • tuz, karabiber, pul biber
  • zeytinyağı
Yapılışı:
  • Ispanakları iyice yıkayıp suyunu süzdürüyoruz. Daha sonra da bir parmaktan daha ince olacak şekilde doğruyoruz.
  • Soğanı yemeklik doğruyoruz.
  • Tencerenin içine zeytin yağını alıp soğanı kavuruyoruz.
  • Soğanlar kavrulduktan sonra ıspanakları tencereye koyup şöyle bir karıştırıyoruz.
  • Tuz, karabiber ve biraz pul biber atıp,1 çay bardağından az su ekleyerek kısık ateşte pişiriyoruz.
  • Suyunu çekince yumurtaları üzerine kırıp karıştırmadan yumurtalar pişene kadar bekliyoruz.
  • Yumurtalar pişince yemeğimiz hazırdır. Afiyet olsun...
NOT: Genellikle ıspanak yemeğinin yanında yoğurt ile servis edilir. Ama ıspanağı bu şekilde tüketince yoğurdun içindeki kalsiyum, ıspanaktaki demirin emilimini engelliyormuş. Tercih size kalmış...

19 MAYIS

19 Mayıs 1919,
Bağımsızlık ateşinin yakıldığı gündür.
Zaferle sonuçlanan mücadelenin başladığı gündür.
Milletimin şeref günüdür.
Ülkemin ve Atam'ın doğum günüdür.
ATAM DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN....

16 Mayıs 2011 Pazartesi

ZEYTİN SALATASI

Malzemeler:
  • Kırma yeşil zeytin (miktarlar size kalmış)
  • 2 tane domates
  • 1 tane kuru soğan
  • Maydanoz
  • Sumak
  • Zeytinyağı
  • Tuz
  • Nar ekşisi
Yapılışı:
  • Yeşil zeytinlerin çekirdeklerini çıkarıp 2-3'e kesiyoruz.
  • Domateleri küp küp doğruyoruz.
  • Kuru soğanı piyazlık ya da ince ince doğruyoruz.
  • Maydanozları yıkayıp ince ince doğruyoruz.
  • Malzemelerin hepsini büyük bir kasede birleştirip içine 2 kaşık zeytinyağı, tuz, sumak ve nar ekşisini ekleyip karıştırıyoruz. Afiyet olsun...

İLGİLENENLERE DUYURULUR....

ANNELİK AKADEMİSİ
Sabiha Paktuna Keskin, çocuk nöroloğu. "Doktorum" programında dinlemiştim ilk önce kendisini. Bir eğitimci olarak çocuklarla ilgili çok doğru tespitlerde bulunduğunu düşünüyorum. Daha önce de ücretsiz olarak "Çocuğunuzun Yeteneğini Keşfedin" kitabını almıştım internetten sadece kargo ücreti karşılığında. Bu sefer de  "HAMİLEYİM" ve  "BEBEĞİM" kitaplarını aynı şekilde veriyor. mutlaka faydalanacağınızı düşünüyorum. İlgilenen arkadaşlara duyurulur...

15 Mayıs 2011 Pazar

Hz. EYYÜP PEYGAMBER

Eyyüp peygamberin hastalığını çektiği, 7 yıl içinde yaşadığı mağara bu kubbenin altında. Daracık bir merdivenden iniliyor. 2-3 metrekare bir yer..
HZ.EYYÜP ALEYHİSSELAM.....


İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Hazret-i İshâk'ın oğlu Iys'ın , Hz. İbrahim'in soyundandır. Kendisine yedi kişi îmân etti. Yüzkırk sene yaşadı. Sabrı ile insanlık tarihinde darbımeselle anılan Eyyûb aleyhisselâm, Kur'ân-ı kerîmde zikredilmiştir.

Eyyûb aleyhisselâmın çok mal ve serveti ile çok çocuğu vardı. Sürü sürü hayvanları, bağları ve bahçeleri bulunuyordu. Şam civarında Beseniyye mevkiindeki çiftliklerinde binlerce insan çalışırdı. Fakat servetinin çokluğu onu Allah yolundan alıkoymadı. Eyyûb aleyhisselâm Şam civarında yaşayan insanlara peygamber olarak gönderildi. Onları Allahü teâlâya îmân ve ibadet etmeye çağırdı. Bu uğurda pek çok zahmet çekti. Sonra malı, evladı ve bedeni ile imtihan edildi. Eyyûb aleyhisselâm çok büyük sıkıntılara göğüs gerdi. Sabrı, kullukta kusur etmeyip şikâyette bulunmayışı ve başka güzel vasıfları ile ibadet ehline ve akıl sahiplerine örnek oldu.

Allahü teâlâ hazret-i Eyyûb'u imtihan etmeyi murâd etti. Onun malarını çeşitli vesilelerle elinden aldı. Koyunları sel, ekinleri ise rüzgar ile telef oldu. Şeytan çoban suretinde ağlayarak Eyyûb aleyhisselâmın yanına geldi. O sırada insanlara vaaz nasihatte bulunan Eyyûb aleyhisselâma mallarının ve servetinin telef olduğunu söyledi. Hezret-i Eyyûb bu heber kerşısında hiç şikayette bulunmayarak Allahü teâlâya hamd ve şükürde bulundu ve "Üzülme! O malı mülkü bana Rabbim vermişti. Şimdi de aldı. Çünkü sahibi O'dur. " dedi. Bu sözleri ve hareketi karşısında şeytan perişan olup, geri gitti.

Sonra Allahü teâlâ Eyyûb aleyhisselâmın, hocaları ile ders okuyan çocuklarının da zelzeleyle ruhlarını aldı. Bu defa hoca şekline giren şeytan feryâd ve figân ederek Eyyûb aleyhisselâmın yanına geldi;"Ey Eyyûb! Allahü teâlâ evini zelzele ile yıktı. Çocukların öldü. Her biri parça parça oldular. " dedi. Çocuklarına olan şefkatından dolayı gözlerinden yaşlar gelen Eyyûb aleyhisselâm sabır ve tevekkül ederek, Allahü teâlâya teslimiyetini bildirdi. Şeytana da: "Ey mel'ûn! Sen İblissin. Beni Rabbime isyana teşvik etmek istiyorsun. Şunu bil ki, evladım bir emanet idi. Rabbime niçin inciniyim. Rabbime hamd ederim. " buyurdu. Bundan sonra Allahü teâlâ Eyyûb aleyhisselâmın vücuduna hastalık verdi. Hazret-i Eyyûb'un hastalığı gün geçtikçe şiddetlendi. Akrabaları, komşuları ve başkaları yanına uğramaz oldu. Yalnız hanımı Rahîme Hatûn onu terk etmedi. Ona hizmetine devam edip, ihtiyaç için neyi varsa sarf etti. Hazret-i Eyyûb bu halinde de şikâyet ve feryâdda bulunmayıp, hamd etti ve sabır gösterdi. Bu defa şeytan Eyyûb aleyhisselâmın bulunduğu şehir halkına vesvese vererek;" Onun hastalığı size geçer, onu şehrinizden çıkarın. " dedi. Şehir halkı Eyyûb aleyhisselâmı ve hanımı Rahîme'yi şehirden dışarı çıkardılar. Rahîme Hâtun şehrin dışında bir yerde hazret-i Eyyûb'a hizmete devam etti. Hazret-i Eyyûb, yedi yıl dert ve bela içinde kaldı. Hâlinden hiç şikâyet etmedi. Şeytan, bu defa insan suretinde Rahîme Hâtunun karşısına çıkıp onu Eyyûb aleyhisselâmın hizmetinden alıkoymaya çalıştı. Ona;" Kendine yazık ediyorsun. Hastalığı sana geçer. " dedi. Rahîme Hâtun ise, şeytana;" Onun üzerimdeki hakkı çoktur, ödeyemem. Nîmet ve rahat vaktinde onunla yaşadım. Bu hastalık hâlinde onu bırakamam. " dedi. Dönüşte, onları hazret-i Eyyûb'a anlattı. Eyyûb aleyhisselâm da onun iblîs yani şeytan olduğunu ve onun vesvesesinden sakınmasını söyledi. Şeytan daha sonra da Rahîme Hâtunun karşısına çıkarak, vesvese vermeye çalıştıysa da aldırış etmedi.

Hazret-i Eyyûb'un hastalığı gittikçe şiddetlendi. Onun bu hâli beden, kalp ve lisanıyla yaptığı kulluk ve peygamberlik vazifelerini iyice zorlaştırdı. O zaman Allahü teâlâya duâ ve niyazda bulundu: " Bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. " dedi. Allahü teâlâ onun duâ ve niyâzını kabûl etti. Birgün Eyyûb aleyhisselâmın hanımı Rahîme Hâtun yiyecek aramaya çıkmıştı. İkindi vakti Allahü teâlânın lütuf ve müjdesi ulaştı. Cebrâil aleyhisselâm gelerek Allahü teâlâdan;Ey Eyyûb!Belâ verdim sabrettin. Şimdi ben sihhat ve nîmet vereceğim. " haberini getirdi. Allahü teâlâ;"(Ey Eyyûb!) Ayağını yere vur. Çıkan sudan gusleyle ve soğuğundan iç. " (Sâd sûresi: 42) buyurdu. Bu emr-i ilâhî üzerine Eyyûb aleyhisselâm ayağını yere vurdu. Biri sıcak, biri soğuk, iki pınar fışkırdı. Sıcak sudan gusl edince bedenindeki, soğuk sudan içince içindeki hastalıklardan kurtuldu ve sıhhate kavuştu. Kuvveti geri geldi. Taze bir genç oldu. Elinden alınmış olan mallarını Allahü teâlâ geri iâde etti. Çok sayıda evlâd ihsân etti veya bir rivâyette ölmüş olan oğullarını diriltti. Yüz çeviren dostları kendisine muhabbetle yöneldiler.
Mucizeleri: Eyyûb aleyhisselâm Allahü teâlânın emirlerini tebliğ ederken biçok mûcizeler gösterdi. Bunlardan bazıları şöyledir.

1. Eyyûb aleyhisselâmın duâsı bereketi ile koyunların yünleri ibrişim (kalınca bükülmüş iplik) olurdu.

2. Eyyûb aleyhisselâm kavminin hâkimini îmâna dâvet ettiği vakit o da;" Evimdeki direklerin kalkarak havada durmasını senden mûcize olarak isterim. " demişti. Hazret-i Eyyûb duâ etti. Nihayet evin direkleri düştü ve ev havada kaldı. Hâkim bu mûcizeyi gördüğü hâlde îmân etmedi.

3. Eyyûb aleyhisselâmın duâsıyla çöldeki seraplar ve dumanlar su olurdu.

Eyyûb aleyhisselâm güzel huylu, cömerd ve çok merhametliydi. Fakirlere, misafirlere, yetimlere çok yerdım ederdi. Bedenine, malına ve evlâdına gelen musibetlere sabredip ilahî takdire rızâ gösterirdi. Bundan dolayı insanlık tarihinde, "Eyyûb aleyhisselâmın sabrı gibi" darbımeseliyle anıldı. Allahü teâlâ onu bu güzel vasıfları sebebiyle Kur'ân-ı kerîmde şöyle mehd ü senâ buyurdu: " Biz onu (belâlara) hakikaten sabırlı bulduk. O ne güzel kuldu. Şüphe yok ki o tamamen Allah'a dönen (bir zât) idi. " (Sâd sûresi: 44) Eyyûb aleyhisselâmla ilgili olarak Kur'ân-ı kerîmin En'âm, Nısâ, Sâd ve Enbiyâ sûrelerinde bilgi verilmiştir.

Şam civarında Besne'de vefat etmiştir.

O gösterdiği sabrı ile insanlara bir ışık bir önder olmuştur. Ne mutlu sabırh olanlara, ne mutlu, Hz. Eyyüb gibi olanlara.

ŞÖBİYET

Malzemeler:
  • Bir paket baklavalık yufka
  • 1/2 paket margarin
Yalancı Kaymak için:
  • Yarım litre süt
  • 1çay fincanı irmik
  • 1 kahve fincanı toz şeker
  • Tane antep fıtığı
Şerbet için:
  • 4 su bardağı su
  • 3 su bardağı şeker
  • Yarım limon (küçüklerinden)
Üzerine: Dövülmüş antep fıstığı

Yapılışı:
  • Tatlının şerbetini yapmak için bir tencereye 4 bardak su ile 3 su bardağı şekeri koyup kaynatıyoruz. Kaynadıktan sonra yarım limonun suyunu sıkıp bir kaç dakika daha kaynatıp şerbetin altını kapatıyoruz. Limon büyük ise 7-8 damla yeterli.
  • Yalancı kaymağı yapmak için sütü bir tencereye alıyoruz. 1 çay fincanı irmik ile 1 kahve fincanı toz şekeri karıştırıp tencereye döküyoruz. Karıştırarak özleşmesini sağlıyoruz. Tencerenin altını kapatıp soğumaya alıyoruz.
  • Yarım paket margarini ocakta eritiyoruz.
  • Benim aldığım baklavalık yufkalar kare şeklinde kesilmişti. 6 tane yufkayı aralarına erimiş margarini fırça ile sürerek üst üste koyuyoruz. Kenarları 5 cm olacak şekilde küçük kareler kesiyoruz.
  • Kestiğimiz karelerin içine hazırladığımız yalancı kaymaktanbir tatlı kaşığı koyup üzerlerine de Antep fıstığı yerleştirip üçgen şeklinde kapatıyoruz.
  • Yağlı kağıt serdiğimiz tepsinin üzerine resimdeki gibi yerleştiriyoruz.
  • Bu şekilde tepsiye hepsini yerleştirdikten sonra 180 dereceye ayarlanmış, önceden ısıtılmış fırına veriyoruz.
  • Şöbiyetlerin üzeri hafif kızarınca fırından çıkartıyoruz. Bir borcam gibi servis edebileceğimiz bir kaba alıyoruz. Sıcak tatlıya, soğuk şerbetin 2/3'ünü kepçe ile döküyoruz. Tatlı şerbeti çekmeye başlayınca kalan şerbeti de döküp 5 dakika bekledikten sonra servis edebiliriz. Afiyet olsun...

14 Mayıs 2011 Cumartesi

KUSKUS SALATASI

Malzemeler:
  • 1 paket kuskus makarna
  • 2 tane tatlı kırmızı biber
  • 1 kutu konserve mısır
  • 1 paket dondurulmuş garnitür
  • Maydanoz. dereotu, nane
  • Zeytin yağı, tuz, limon suyu
Yapılışı:
  • Kuskus makarna ile dondurulmuş garnitürü ayrı tencerelerde haşlıyoruz.
  • Kırmızı biberi, maydanozu, naneyi, dereotunu ince ince doğruyoruz.
  • Makarnalar ve garnitür haşlandıktan sonra sularını süzüyoruz.
  • Tüm malzemeyi geniş bir kabın içine alıyoruz.
  • 1 limonun suyunu sıkıp, zeytin yağı ve tuz ile birlikte diğer malzemelere ekleyip karıştırıyoruz. Afiyet olsun...

URFA GEZİMİZ - 2 (PEYGAMBERLER ŞEHRİ URFA)

Hz.Eyyüp'ün sabır makamı.. Bu kubbenin altında aşağıya merdivenlerle inilen çok küçük bir mağara var. Hz. Eyyüp bu mağarada 7 yıl hastalık içinde yaşamış. Hz.Eyyüp'ün sabrı öyle bir sabırmış ki vücudunda çıkan yaralar üzerinde gezinen böcekler için "Onlarında bundan bir rızkı var" diyerek hiç şikayetlenmemiş; yere düşenleri geri koyarmış. 
Hz.Eyyüp Camiisi 
Hz.Eyyüp'ten sonra uğrağımız Hz. İbrahim'in yakıldığı yer olan Balıklı Göl...
Urfa Kalesi
Hz. İbrahim Firavuna Allah'a iman etmesini söylemiş. Firavun da bunu kabul etmediği gibi Hz. İbrahim'i yakmak istemiş. Resimde görülen kulelere bir mancınık gerilmiş. İbrahim Peygamberi mancığa bağlamışlar. Mancınığın karşısına çok büyük bir ateş yakılmış. Firavun Hz İbrahim'i ateşe atmış. Nasılsa ölmüştür diyerek de oradan ayrılmış. Bir kaç gün sonra adamlarını göndertip baktırmış. Herkes gördüklerine çok şaşırmış. Hz. İbrahim bir bahçede, suların içinde dolaşıyormuş. Yüce Rabbimizin mucizesi, yakılan ateş Hz İbrahim düşerken çok büyük bir su birikintisine, odunlar da balıklara dönüşmüş.
Urfa çarşıları... Aslında fotoğraflanması gereken çok güzel yerler vardı. Ama maalesef burada eşlerle ayrıldık, makine de eşimde kalmış.:(
Urfa'ya gelmişken sıra gecesine katılmadan olur mu? Olmaaaaz...
Burası sıra gecesinin yapıldığı konak..
Başrol oyuncumuz da geldi... Çiğköfteler....
Ve gezimiz sona erdi. Bize bu güzel geziyi organize eden Filiz - Faik Öztürk çiftineçok teşekkür ediyoruz. Gerçekten gittiğimize değdi. Saat 23.30'da Antep'e yola çıktık, çok şükür sağ salim gece 2'de Antep'teydik.