Sayfalar

15 Ağustos 2010 Pazar

DOĞRULARIMI GÖTÜRMEYE YETECEK KADAR YANLIŞ YAPMADIM BU HAYATTA

DOĞRULARIMI GÖTÜRMEYE YETECEK KADAR YANLIŞ YAPMADIM BU HAYATTA...ÇOK SIKIŞTIĞIM YERDE BOŞ BIRAKTIM SORULARI. ŞİMDİ BIRAKTIĞIM BOŞLUKLARIN BİRİNDEYİM BELKİ DE ! KİMSENİN DOĞRUSUNU GÖTÜRMEDİM ; KİMSENİN YANLIŞI DA OLMADIM....
Güzel bir söz, Serpil Hocamın sayfasından alıntı. Belki o da bir yerlerden alıntı yapmıştır. Acı çekmiş bir insanın ağzından çıkmış gibi.. İnsanın tabi ki yanlış yapacak, ama doğruları götürecek kadar olmamalı yapılan yanlışlar. Çok sıkıştığımızda, işin içinden çıkamadığımızda bir soluk almak gerekir. Dışarıdan bakmak gerekir olaya. Bu demek değildir ki sorunlardan kaçış.. Sadece iyi bir değerlendirme yapmak için yapar insan bunu. Ne mutlu bunu yapabilenlere...

GELELİM İFTAR MENÜMÜZE...

Soğuk Ayran Çorbası
Yapılışı: 1su bar. yarmayı (aşurelik buğday) bir gece öncesinde ıslatıyoruz. daha sonra düdüklü tencerede haşlıyoruz. 2 su bar. yoğurdu ayran yapıyoruz.( kıvamı size kalmış) Kuru nane ve tuz koyuyuruz içine. Haşlanmış yarmayı koyuyoruz içine ve karıştırıyoruz. Çorbamız hazır. Servis ederken de zeytinyağında kızdırılmış pul biber veya toz biber gezdiriyoruz üzerine. Bu sıcak yaz günlerinde soğuk çorba güzel bir fikir diye düşünüyorum. Afiyet olsun...
MANTAR SOTE
GELİN TURŞUSU (KAYNATMA TURŞU) Denizli Yöresinden
Yapılışı: İster acı, ister tatlı yeşil biberleri bir lokmalık olacak şekilde doğrayıp bir tencerede kaynatıyoruz. Ben Antep'te Tatlı biber bulmakta zorlandığım için Denizli'den getirdiğim biberlerle yaptım. İçine de hafif acılık versin diye kurutulmuş acı biberi ikiye bölüp attım. Suyunun miktarı size bağlı. Biberler yumuşayınca tencereyi ocaktan alıyoruz. İçine kabuklarını soyduğumuz salatalıkları doğruyoruz. Bu turşunun özelliği goruk ekşisi. Bulamayanlar sirke de koyabilir tabi ki. İçine koyduğumuz suya göre goruk ekşisi, tuz koyuyoruz. 3-4 diş sarımsağı rendeleyip 1 yemek kaşığı zeytinyağı  ekliyoruz. Turşumuz hazır.. Afiyet olsun...
Salatasız sofra olmaz.


 
ELMALI ETİMEK TATLISI
Yapılışı: Etimekleri kare veya dikdörtgen borcam tepsiye diziyoruz. Ilık bir şerbet yapıyoruz ve etimekletin üzerine gezdiriyoruz. Şerbetin şeker oranı size kalmış. 3 tane elmayı rendeleyip kavurmak için bir tavaya alıyoruz. İçine 1 tatlı kaşığı tarçın koyup elmaları kavuruyoruz. İsteyen biraz şeker serpebilir. Kavurduğumuz elmaları ıslattığımız etimeklerin üzerine yayıyoruz. Bunun üzerine de tavuk göğsü hazırlayıp döküyoruz. Buzdolabında soğuttuktan sonra tatlımız hazırdır efendim... Afiyetler ola...
Tavuk Göğsü tarifi:
Malzemeler: 1/2 Paket margarin, 1 Lt süt, 3 Fincan un, 3 Fincan şeker,1 Paket vanilya
Yapılışı: Margarini tencereye koyup eritmeye başlıyoruz. Margarin eridikten sonra unu katıyoruz ve bir müddet karıştırarak kavuruyoruz. Şekeri ekliyoruz ve karıştırmaya devam ediyoruz. Sütü yavaş yavaş ekliyoruz ve hala karıştırmaya devam ediyorum. Hiç boş bırakmaya gelmez hep karıştırmak lazım… Tavuk göğsü kaynamaya ve koyulaşmaya başlayınca vanilyayı katıyoruz ve bir müddet sonra tencereyi ocaktan alıyoruz. Yarım saat kadar tavuk göğsümüzü soğuması için kendisiyle baş başa bırakıyoruz ve sonra  mikserle çırpıyoruz.

14 Ağustos 2010 Cumartesi

YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ - KEDİLİ PASTA - TIRTIL KURABİYELER

Yaşamak şakaya gelmez,


büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

bir sincap gibi mesela,

yani, yaşamanın dışında ve ötesinde

hiçbir şey beklemeden,

yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

yani o derecede,

öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan,

sırtın duvarda,

yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuarda insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak yanı ağır bastığından.

Nazim Hikmet , 1947



Yaşamak çok güzel. Onu eğlenceli kılmak bizim elimizde. Her anımızı özel bir an gibi yaşamak gerek. Her an sanki kutlanılacak bir şey olmalı benim için...

ENES İLE ABLAMIN DOĞUM GÜNLERİ
 

Kedili Pastayı 2 tane pasta tabanından yaptım. Bir tanesinin tamamını kedinin yüzü olarak kullandım. İkinci pastanın iki kenarından tavşan kulağı olacak şekilde kestim. Aslında tepsim büyük olsaydı niyetim Tavşan Pasta yapmaktı ama kısmet bunaymış. Kulakları kesince ortada papyon şeklinde bir parça kaldı. Şekildeki gibi tepsiye yerleştirdim. Arasına Pasta kreması,üzerine krem şanti ve Dr.Oetker'ın süsleme tüpleri ile süsledim.
Pasta Kreması Tarifi:
Malzemeler
3 Su Bardağı Süt
2 Çay Bardağı Şeker
1 Yemek Kaşığı Un
2 Yemek Kaşığı Kakao
2 Tatlı Kaşığı Mısır Nişastası
2 Adet Yumurta Sarısı
Yapılışı
Tüm malzemeleri küçük bir tencereye koyun. Orta ateşte çırpma teli ile sürekli karıştırarak pişirin. Karışım kaynamaya başlayınca, (göz göz olunca) bir iki kez karıştırıp, ocağın altını kapatın. Karışım ılınıncaya kadar ara karıştırarak kabuk tutmamasını sağlayın.

Sürpriz Kurabiyeler

Süslemek için yine Dr. Oetker'ın süsleme tüplerini kullandım.

Tırtıl Kurabiyeler

Kurabiye Hamuru için; 2 tane yumurta, 1/2 margarin, 1 ç. bard. sıvı yağ, 1 pak. kab. tozu, 1 pak. vanilya, 1 s. bar. şeker, alabildiği kadar un , 2 tatlı kaşığı tarçın. Hamuru yoğuruyoruz. Tırtıl kurabiye aparatı ile şekil veriyoruz. 180 derece fırında 40 dk. pişiriyoruz. Soğudukran sonra çikolata sosuna kurabiyelerin yarısını batırdım. Süsleme tüpleri ile göz yaptım ve gerçek bir tırtıla benzedi.




Tırtıl kurabiye aparatı

Enes'in hediyeleri
Ablamın hediyesi. Şal benim eserim.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

HAYIRLI RAMAZANLAR- İLK SAHUR - EKMEK PİZZALAR

"Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir." Hz. Mevlana.

EKMEK PİZZALAR
2 yumurta, 1 kaşık domates salçası, biraz zeytin yağı, 1/2 s. bar. süt, tuz, karabiber, kekiki blendrda karıştırıyoruz. İçine küçük küçük doğradığımız domatesleri, yeşil biberleri ve rendelenmiş kaşarı ekliyoruz. Kaşarlar eriyene kadar 180 derece fırında pişiriyoruz.

10 Ağustos 2010 Salı

Bronz kek (pekmezli kek) ve Frappe (buzlu kahve)

Frappe
Bu sıcak yaz günlerinde hora geçecek bir içecek. Yapılması çok kolay. 1 tatlı kaş.granür kahveyi çok az su ile (ıslanacak üzerini geçmeyecek kadar) çalkalayalım. Kullandığımız kap çok önemli. Milkshake kapları ya da ağzı kapaklı bardaklar olabilir. İçine 1s. bar. soğuk süt, şeker (miktarı isteğe bağlı) koyup tekrar 2 dk kadar çalkalıyoruz. Hazırladığımız köpüklü karışımı uzun kokteyl bardaklar koyup içine buz atıp içebiliriz. Buzu blendrda kırıp da koyabilirsiniz. En sonunda bardağın üzerine kremşanti sıkılıp da ikram edilebilir.
BRONZ KEK
2 yumurta, 1/2 s.bar. toz şeker, 1/2 s.bar. pekmezi çırpıyoruz. Ben üzüm pekmezi kullandım ama başka pekmezler de olabilir. İçine 1 s. bar. süt, 1/2  sıvı yağ koyup tekrar çırpıyoruz. Daha sonra 2,5 s.bar. un ve 1 pk. kab. tozu ekleyip tekrar çırpıyoruz. isteğe bağlı olarak ceviz, fındık, kuru üzüm konulabilir. Ben ceviz ekledim. Yağlanmış kek kalıbına döküp 180 dereceye ayarlanmış fırında pişiriyoruz. Fırını 5 dk. önceden ısıtmak gerekiyor.

MERHABA

Paylaşmayı çok sevdiğim için uzun zamandır hayata geçirmek istediğim bir düşünceydi bu. Nihayet başlayabildim. Blogumdaki acemiliklerden ve aksaklıklardan ötürü  şimdiden herkesten özür diliyorum. Ayrıca bu konuda tavsiyelere açık olduğumu belirtmek isterim.

HOŞGELDİN RAMAZAN

Bu gece sahura kalkılacak, yarın da oruç tutulmaya başlanacak. Bu sıcak yaz günlerinde belki biraz zor olacak ama Allah herkese onun sabrını verecektir. Buna inanıyorum. Ramazan gelince insanın içini bir huzur kaplıyor. Bedenimizin ve ruhumuzun arındığına inanıyorum. Akrabalarımızla, arkadaşlarımızla ve sevdiklerimizle yenen iftar yemeklerinin keyfi bir başka oluyor. Yapılan hayırların verdiği huzur tarifsiz...
Ben Ramazan ayı geldiği için çok sevinçliyim ve heyecanlıyım aynı zamanda...
Ramazan herkese hoşgelsin, bereket getirsin.