(Aslında bu yazıyı pazar günü için hazırlamıştım ama olmadı...Şimdi yayınlayabiliyorum..)
Pazar kahvaltıları her zaman benim için özel olmuştur. Bazen kalabalık olunur, misafirler olur, bazen de biz bize olunur, yani ikibaş kişi. Ama her zaman farklı bir şeyler yapmak isterim. Bizim evin altında ekmek fırını var. Akşam saatlerinde sıcak pide yapıyorlar. Akşam yemeği için alınmıştı ama hiç dokunulmadı. Ben de pazar kahvaltısına pizza yapayım dedim. Üzerine biber salçasını biraz sulandırıp, bir tutam kekik karıştırarak fırça ile sürdüm. Kaşar rendesini üzerine serptim, sonra da sucuk dilimlerini üzerine yerleştirdim. Kaşarlar eriyinceye kadar fırında beklettim. İşte güzel oldu çakma pizzam...:)
Bir de bugün beni bir yerlere götüren Can Yücel'in bir şiirini okudum kendimi iyi hissettirdi..
Boşver
Be Yaşı Başı…
Boşver be yaşı başı!
Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver...?..
Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
Sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan
haber ver?
Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,
Gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
Gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir
dalda,
Ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında,
Bırak aksın yollarına.
Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın.
Sen inan yüreğine,
Hem ona geçmezse kime geçer sözün?..
Büyü büyü… bak ellerin ayakların kocaman.
Aklın da maaşallah yerinde,
E ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.
Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
Boşver yaşı başı,
Aşk var mı aşk, sen ondan haber ver?
Takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere.
O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün,
Atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir
Kış günü, öl gitsin…
Parayı pulu savurup,
Bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin,
Savrul gitsin…
Boş ver be yaşı başı, kim tutar seni kim,
Kendi yüreğinden başka kim?.
Aklını al da öyle git,
İster bir duvara, ister bir od aya, ister kıra
Bayıra vur da git.
Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle
Bırakmadıkça birine.
O biri de gelir gerçekten istediğin oysa,
Seveceksen ve öleceksen uğruna…
Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa…
Yaş 70′e gelse bile, hayat daha bitmemiş.
Sen mi biteceksin?
Çekeceksen bile bayrağı,
Yaşadım ulan dibine kadar diyemiycek misin?