Sayfalar

19 Haziran 2011 Pazar

ORGANİK HAYAT

Dün, hareketli bir gündü. Gündüz farklı akşam farklı bir programımız vardı. Gündüz Antep'in merkeze bağlı köylerinde Sarısalkım Köyü'ne davetliydik. Köy hayatı özlemimizi bir günlüğüne de olsa giderdik. Negatif elektriğimizi toprağa aktardık. Zaman öyle hızlı geçti ki anlamadık. Kahvaltımız, mangalımız şahaneydi. Maalesef onlardan görüntü alamadım. Elimden fotoğraf makinesi düşmedi. Her türlü ağacın, bitkinin fotoğrafını çeken ben sofraların fotoğrafını çekmeye utandım. Şimdi "Bu kadıncağınız hiç mi birşey görmemiş, hiç mi sofra görmemiş, yediği lokmaların bile fotğrafını çekiyor." demesinler diye o güzel sofranın fotoğrafını hafızama kaydetmekle yetindim sadece. Ama diyebileceğim tek şey her şey organikti ve nefisti. Bir de minik Tuana'mız vardı ki, küçük Antepli...
Tuana ve şalvarı... :)
Tuana ve küpeleri... :)
Türk kadınının pratik zekası..  Piknikte bulaşık süngeri unutulursa ağaç yapraklarından faydalanılır. :)
Menengiç
Antep fıstığının aşılanmamış hali. Menengiç kurutulup öğütülüyor. Özellikle sütle çok güzel kahvesi oluyor. Biraz yağlı bir kahve..

Antep fıstığı
Eylül sonu, ekim başı olgulaşan fıstıklar toplanıyor.

Gittiğimiz yer kiraz bahçesiydi. Bu da genç bir kiraz ağacı..
Kilim otu.. Yemeklerde kullanılırmış.

Mangaldan sonra közde çayın tadı da başka oluyor. Ama Anteplilerle çay konusunda maalesef anlaşamıyoruz. Çünkü hemen hemen tüm Antepliler kaçak çay içiyor. Bize de çok ağır geliyor.

Hatmi çiçeği topluyorum. Öksürüğe çok iyi geliyormuş. Özellikle çocuklar için. Kaynatılmış suya veya ılınmış süte 3-4 tane kurutulmuş hatmi çiçeği konulduğu zaman bebeklerde ve çocuklarda çok işe yarıyormuş.  Hemen aklıma sevgili Barış Manço'nun şarkısı geldi.
Nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman
Ha ha ha ha ha içine hatmi çiçeği biraz tere otu katasın aman
Ha ha ha ha ha hatta biraz tarçın bir tutam zencefil aman
Ha ha ha ha ha bin derde deva geliyor biraz daha sabret güzelim
Ha ha ha ha ha hapşu
Çok yaşa
Sende gör
Rahat ve iyi yaşa

Hatmi çiçeği..
Ceviz ağacı..
Asmadan gel asmadan
Fistan giyer basmadan...
Basmadan fistanımızı giyemedik ama asmadan yapraklarımızı topladık.
Olgunlaşmamış sumak..
 Olgunlaştığında kızarıyormuş. Antep ve Hatay mutfağında özellikle salatalarda sumağı çok kullanıyorlar. Kurutup toz olarak ya da kaynatıp ekşisini çıkartıyorlar.
Buğday..
Buğdayların için dolmuş ama hasata biraz zaman ister. Çünkü sapları tam kurumamış..
Toprak deyip geçme
Başak verir
Başak deyip geçme
Buğday olur
Buğday deyip geçme
Ekmek olur
Ekmek deyip geçme
Can olur

Yufkamızı da verdiler sağolsunlar...

Alıç ağacı..

Nar ağacı..

İncir ağacı..
Zerdali ağacı.. Henüz çağla hali..

Armut ağacı..

Bizim için yolunan sarımsaklar..
Köyden gelirken sütümüzü de aldık. Kısa günün karı yufkalar, yapraklar, sarımsaklar, maydanozlar ve köy sütü...
Allah, ekenden, dikenden, yetiştirenlerden razı olsun..





Hiç yorum yok: